bazen bisey oluyo, icimde kucuk, acık mavi bi fil zıplamaya baslıyo. bende onunla birlikte zıplamak, bagıra bagıra sarkı solemek istiyorum.
bazen bisey oluyo, basım dunyadan daha hızlı donuyo. durduramıyorum.
bazen bisey oluyo, kalbim fazla heyecanlı carpıyo. susturamıyorum.
bazen bisey oluyo, dizlerimin bagı çözülüyo. kenarda durup bağlayamıyorum.
bazen bisey oluyo, hic bisey olmuyo. anlayamıyorum.
cok sey olan zamanlar oluyo.
hicbisey olmayan zamanlar oluyo.
zamanlar oluyo.
zamanlar soluyo.
zamanlar ölüyo.
zamanlar sönüyo.
.
.
.
.
"when u dreaming with a broken heart, the waking up is the hardest part."
trenleri ozluyorum, trenleri beklemeyi, buyuk garlarda, yuksek tavanların altında.
trenlere binmeyi ozluyorum, trenlerle uzaklasmayı, trenlerle yaklasmayı ozluyorum.
yesillerin, kuzuların,ineklerin, evlerin, göllerin, kuguların, o göllerdeki o kuğuların fotografını ceken insanların yanında gecmeyi ozluyorum.
butun yolculuklarımda elimden dusmeyen siyah defterime en icimden gelen seyleri karalamayı, her seferinde bi tren cizip nerden nereye gittigimi trenin iki ucuna yazmayı ozluyorum.
zamanın yavas, penceredeki manzaranın cok hızlı gecmesini ozluyorum.
for my lover, for my lover..diye yuzlerce kere aynı sarkıyı dinlemek, soylemek, sora da, "lover? not necessarily.." diye dusunmeyi ozluyorum.
simdi dinlesem de, dusunsem de aynı degil.
konussam da, sussam da cozum degil.
yollar baska yerlere varıyo artık.
yollar yırtık.
yollar bizi yorar artık.
1 comment:
zamaninda buyumek, yurumek, kosmak isteyen bizlerin haline bak... yillar gecmis, yollar yormus, umitler kalmis birtek kirik dokuk kiyida kosede... ne ilginc...
Post a Comment