Thursday, January 18, 2007

GE


herkes bakar, herkes görmez.
herkes duyar, herkes işitmez.
bir çocukla bir köpeğin birbirlerini ne kadar sevebileceklerini değil herkes, yaşamayan hiç kimse bilemez.

ikisi de yenidir dünyada, ikisi de herşeyi bildiğini sanır, ikisi de hiçbirşey bilmediğini yine birbirinden öğrenir.

ikisinin de sırları vardır, hiç kimse bilmez sanırlar; köpek ona fazladan verilen ekmeğini gömer toprağa, daha sonra aç kalmamak için; çocuk ona fazla gelen yemeğini tabakta bi köşeye toplar, daha az görünmesi için.

ikisinin de kendi dili vardır. ikisi de anlaşılıyorum sanırken onları sadece bir diğeri anlar. bunu farkettikleri gün, bu heyecan sevgilerini üçe katlar.

ikisinin de burnu iyi koku alır. çocuk annesini yaptığı çikolatalı kekin sıcak kokusunu evin öbür ucundan alır, köpek tavaya konan köfteyi çoktan pişti yemeğe hazır sanır.

ikisinin de etrafı kalabalık, içi yalnızdır.
o yüzden ikisi hep yanyanadır.

gün gelip de, ikisinden biri diğerini bırakırsa, bırakıp da gelmezse,
arkada kalan aynı kalmaz.
arkada kalan aynı kalamaz.

ben de kalamadım.
kalamazdım.
hayatımın 15 yılı, bir ceviz ağacının altında yatıyor şimdi.
rahattır umarım.

ben onunla akşamları halının üstünde uyuduğum kadar rahat asla olamicam ama,
o orda rahattır umarım.



fotoğraf: Andre Kertesz

No comments: