dance of the bad angels.
(...)ucak yerkureye giderek yaklasirken dinledim ben bu sarkiyi, carpmak icin uzun zamandir beni ariyormus gibi, geldi, onca yukseklikte beni buldu, carpti..basim plastik cama yasli, asla ait olamayacagim bir kara parcasina iniyodum yeryuzunun. isiklar vardi, kirmizi, mavi, sariyla beyaz arasi isiklar, orada hayat olduguna dair. ben alcalmaya devam ediyordum, ama hersey ucagin rotasinda gittigi gibi dogru gitmiyordu, ne zaman gitmisti ki, kimin hayatinda gitmisti ki, gitseydi boyle sarkilar yazilabilir miydi ki...ben akip giden hayata karsi acizligimi dusunurken, acildigini farketmedigim tekerlekler yere degdi, ve ben o anda tanrim dedim, al beni yanina, bi cift kanat ver bana, boyle bagli kalmamaliyim ayaklarimdan yere...hep daha yuksege ucmak istedim, atesin etrafinda dans eden arkadaslarimin yanina al beni.. hep daha yuksege ucmak isteyen kotu meleklerin yanina..ama yerdeydim ben..bir de yere vurdu beni bu sarki....
olmadigimi hatirlatti..
ne kotu, ne melek..
henuz hicbir sey olmadigimi......
No comments:
Post a Comment