Monday, July 27, 2009

imi timi bellisiz ince memed

"...allah, başkaldır ya kulum, demiş ve insan onun cennetine başkaldırmış. allah, başkaldır ya kulum, demiş, insanların bir kısmı başkaldırmış. onlar, allah indinde mutlu kişiler olmuşlar, bir kısmı, yani çoğunluğu, allah'ın emrine uymamış.allah onlara cehennemini vermiş. insan kendine , kendi yüreğine, kendi korkusuna toptan başkaldırmadıkça insan soyu bundan da beter olacak, aşağılanacak, zulüm, korku iliklerine işleyecek, insanlıktan çıkacak, bir solucandan da daha mutsuz olacak. solucanın gözü yok, kulağı, ağzı, dili yok, insanın var. insan soyu başkaldırmayı yemek, içmek, yaşamak, uyumak, çocuk yapmak gibi bir yaşama biçimi yapmazsa bugünden de bin beter olacak, içi boşalacak, duymayı, düşünmeyi, sevmeyi, sevişmeyi, dostluğu, arkadaşlığı, göğün, yerin, kurdun kuşun, akarsuyun, tanyerindeki ışığın, yürekteki sıcaklığını unutacak. allah buyurdu ki, ben sizi yarattım ki başkaldırasınız, siz beni dinlemediniz, önce kendinize, sonra başka insanlara, sonra her şeye, her şeye boyun eğdiniz, ne buldunuz, ne öğrendinizse, ne yarattınızsa hepsi boyun eğme üzerine oldu. ve boyun eğdiniz, ve boyun eğdiniz, ve boyun eğdiniz, boyun eğmeyenleri lanetlediniz, öldürdünüz, kustunuz, ve boyun eğdiniz, boyun eğmeyi, yemek yemek, su içmek, sevişmek gibi bir yaşama biçimi yaptınız. ve de öldünüz. ve de solucandan beter oldunuz. daha da olacaksınız..."

ne buyuksun sen ey 2163 sayfanın tanrısı yasar kemal.

Sunday, July 26, 2009

koselerim ve ben

eger bir marka kıyafet markasıysa ordan ayakkabı canta falan alınmaz.
ayakkabı sadece ayakkabı yapan yerden alınır. istersen en ucuz, en isporta olsun, sadece ayakkabı uretiyosa ordan alabilirsin, yoksa gidip mesela zara'dan ayakkabı alınmaz.

saat de aynı sekilde. sadece rolex, vacheron constantin tak demek degil ki bu, git sen de swatch tak.
ama mesela guess saat olmaz. gucci saat olmaz. armani saat olmaz. onlar saatci mi? diil. e ne konusturuyosun beni daha.

spor malzemesi alıcaksan ya nike ya adidas. kot pantolon alıcaksan levi's. gozluk alıcaksan ray ban. duz ayakkabı alıcaksan converse.
ama converse dedigin beyaz olur. hadi cok zorladın ya siyah olur ya gri olur.
ole desenli, puantiyeli, kareli, cizgili, cicekli, bocekli, deli kızın ceyizi olmaz. hayatta olmaz hem de!

thsirt de mesela. ya beyaz olur ya siyah ya gri. turuncu tshirt mu olur? onun sebebi baska, amacı baska. gerek yok.
al duz renk tshirt'u dogru sınırlar icinde kal.

parmagına yuzuk taktıysan bilezik takma. bilezik taktıysan yuzu takma. kolye taktıysan baska hicbisi takma. hele birden fazla zinciri ne bilegine ne boynuna, asla!

dovme varsa bir tane. yeter. deneme tahtası mı bu vucut ? yada cok istedin diyelim bisuru heryerinde, kendi aralarında bi bagı olsun onların, ya renkleri tutsun, ya sekilleri ,ya hepsi birlikte tamamlasınlar biseyleri. yoksa sırtında 2 kanat, kalcanda annenle babanın bas harfi, ayak bileginde el yazısı carpe diem, omuz basında nazar boncuguyla gecer mi hayat? guzel mi sanıyosun kendini simdi? ben sanmıyorum mesela.


biliyorum bazı koselerim hala cok sivri.
ama henuz törpülenme ihtiyacı duymuyorum.
iyiyim bole.

7 harf - jokerli.




trt'de son 562 senedir yayınlanan bir kelime bir islem programını,
panik atak hastalarına,
hiperaktiflere,
surekli kavga eden ciftlere,
hatta sadece kendisiyle kavga edenlere,
duygu inis cıkısı cok olanlara
siddetle tavsiye ediyorum.

seyretmeye baslar baslamaz hareketleriniz yavaslayacak, kalbiniz nromal hizda atmaya baslayacak, sinirleriniz gevseyecek ve ruhunuz agırlasacak.
"en duz yarısma" yarısması birincisi bir kelime bir islem, hayatınızdaki heyecan ve hareketi durdurmaya kesin cozum!


*fakat bu arada farkettim ki, eskiden turkce sorularında verilen cevaplarin dogrulugunu kanıtlamak icin gozluklu amcalar koskoca sozlukleri karıstırır ordan okurlardı - evet efendim, sıvaşık yani sıvaşmıs anlamında...-
gel gor ki devir degisti, trt de degisti, bugun genc bir trt hanımı ve karsısında bilgisayar ekranı..-hmm malesef sıvaşık kelimesini kabul edemiyoruz yoresel bir kelime olsa gerek..-

..ah bir de bir islem cozebilsem surda...

Saturday, July 25, 2009

kertesz


tıkıs tıkıs bi anfi, elinde mikrofonla heyecanla ders anlatan Marra, ve her sefer oldugu gibi, dersi en onden izleyen ben.
tam da buydu, agzımı acık bırakan fotograf.
hala da tam bu, her baktıgımda icinden baska seyler cıkaran fotograf.

o bir catal degil,
o bir tabak degil.
o bir fotograf.