Saturday, October 31, 2009

back to 18

...
disarida sebepsiz gunes,
icimde yagmur sikintisi,
sen susuyorsun.

'beni anliyorsun degil mi?'

bu soruya rastlayamazsin
hicbir gercek trajedide,
cok aciklidir,
hicbir sey anlasilir degildir
Romeo'nun da
Julyet' in de
olumunde
anlayacak ne var,
ask icin yasamanin
ya da olmenin icinde.


YE

Saturday, October 24, 2009


bi arkadasımın da dedigi gibi; "the British never cease to amaze.."

speechless.

bu cumartesi aksamı, uc kisi bi yatagın ustunde, ustunuze afiyet dominoslarımızı yedikten sora dunyanın en sacma yarısması var mısın yok musun serediyoruz. benim zekam bu yarısmanın dengelerini anlamaya yetmiyo.
kim hangi kutuyu niye acıyo, neyi nası hissediyo hic anlamıs degilim. hatta biraz once cocuklardan biri "acılması gereken en mantıklı kutuyu actın" gibi bi laf etti. benim zekam bu yarısmanın mantıgını da anlamaya yetmiyo.

bugune kadar 5 tane 100 liralık banknotu ustuste gormemis insanlar, onlerine konan yuzbinleri elinin tersiyle itiyo. "rekor, bu gece, hissediorum, kahraman, kırmızı, 500.000" kelimeleriyle sonlarına kosuyolar, avuclarını yalaya yalaya. ve ben burda, bu aptal kutusunun icindeki aptallara bakıp, bu insanların sımarıklıgına ve gozu doymazlıklarına inanamıyorum. inanmak istemiyorum. hayatında hicbirsey olamamıs insanların, hayal ettikleri o kocaman parayla bu aksamdan itibaren "ailesinin ve mahallesinin kahramanı" olma idealine acıyarak bakıyorum.

"cok gerizekalısınız demek istiorum..."

bi yandan oraya insanları gaza getirmek icin konmus olan ve bagırmaktan surekli sesi kısılan amca "besyuzu bu aksam vermiceksek ne zaman vericez" diye deliriyo oldugu yerde. obur taraftan furkan denen chubby, ki kendisi benim bu 24 kisinin arasındaki favorim, kendini sukru saracoglu'unda sanıp fener tshirtuyle elinde yanmaya hazır mesalesiyle masanın tepesinde bekliyo. 9 kardesi olan ve butun kardesleri kendisine tıpatıp benzeyen yarısmacı adam ailesinin kahramanı olmak hayaliyle sacmalamanın doruklarında dolasıyo. bu 10 kardes birbirine o kadar benziyo ki bana uykusuzun kapagında kaan sezyumun yaptıgı butun suratların tayyip oldugu aile resimlerini hatırlatıyo.. butun bu surrealite, "hot blood'ın sundugu reklamlarla" kesiliyo. hot blood'ın red bull cakması altın sisesi beliriyo ekranda.

"olum bunu icsen direk ölürsün.."
"ben icemem ki, korkarım.."

.
.
.
.
.
.

show tv nin sezon reklamı mıdır nedir o, hani butun artisler sunucular falan dans ediyo, kosuyo, guluyo falan sacmasapan, orda bi ozlem yıldız'ın bacakları, bi guzelim kenan imirzalıoglu'nin bıyıkları dikkatimi cekip duruyo. ozlem yıldız'ın bacakları kimin olursa olsun da, kenan imirzalıoglu ve bıyıkları benim olsun!
.
.
.
.