- "peki herseyi anladım da, sen nasıl dustun bu islerin icine?"
- "abi benim icine dusmedigim is mi var? "
*
*
*
herseyi ozetleyen diyalog bu olabilir. icine dusmedigim, burnumu sokmadıgım hicbisey olmadı için ve kendimi bu namı korumakla sorumlu hissettigim icin, bu haftasonu da Nil Karaibrahimgil'in son single'inin klip çekimleri için Lüleburgaz'daydım. yalnız degil tabi, klipte kullanılmak uzere 5000 çiçekle birlikte.
tarlaların ortasında geçen 48 saatin sonunda, yanmıs bir surat ve enseyle, ustu acık arabayla saatte 300 km'le gitmekten dugum dugum olmus saclarla ve tabiki dilimin ucundan dusmeyen, akıldan asla gitmeyen o sarkıyla, yorgunluktan bitap sekilde istanbul'a dondum.
spoiler vermek istemiyorum ama tadı şeker gibi olucak klibin..
bertolucci filmleri gibi, püfür püfür, yaz yaz, taptaze..arabamızın ustu acık, havamız aydınlık, yollar bizim, ozguvenimiz yerinde.
esas kız obsesif ama sevimli, esas oglan ilgisiz ama temkinli..
sarkı o kadar guzel ki, bir milyon kere dinlemeye ragmen, hadi calsın, hadi soyleyeyim hevesi.. set degisirken, biz bir tarladan bir tarlaya tasınırken, arabada bile calma istegi..
kamera arkası fotografları da koymuyorum, ilk olarak tamamlanmıs bitmis en guzel haliyle gorun klibi diye. sadece su kareler, tarlaların ucsuz bucaksızlıgını anlatsın diye..
biraz daha bekleyin, cok yakında seyredin, umur & gamze turagay'ı ve ekibinin ne sahane isler yaptıgını bi kere daha gorun!
*
*
*
"filan!.."