Thursday, September 29, 2011

shoe


eskimis, hafif rengi donmus ayakkabı iyidir.
yürüdüğünü gösterir; hem de hep temiz olmayan yerlerde yürüdüğünü.
ve buna cok da takılmadığını.
ve yürüdüğün yolların tozunu ayağında taşıyabildiğini.

yürüdüğün yolların tozunu ayağında taşımak iyidir.
hatırladığını gösterir; tozlu yollardan da geçtiğini.
ve bundan hiç gocunmadığını.
ve asıl tozlu yolların seni sen yaptığını.


ayakkabıları her daim gıcır, her saniye parlak olan insandan korkarım.
kusura bakmasın kimse,
karşındakine saygı ayakkabının burnunun diil,
gözbebeğinin cilasında saklı.



Thursday, September 15, 2011

san-sen





ondan sonra 'ege niye hicbiseyi begenmiyosun?'

dunyada boyle markalar, boyle kıyafetler, o kıyafetleri boyle ceken fotorafcılar, boyle sekle sokan reklamcılar var.
çıta yüksekse ben napim?
çalışsınlar, yapsınlar.

son 2 resimdekiler aileymiş bi de, karı koca ve cocukları.
sen bana once su aileyi getir, ben cekicem sana fotograflarını, söz. valla bak.

Tuesday, September 13, 2011

Saturday, September 10, 2011

bırakıp kalanları, kalanlarla.


bak bunlar da vardı,
vardı ve bitiyor
bunlar kalanlar arda,
bu da bize niye yetiyor?

burda degil bir yerde,
ve bilmiyoruz ne nerde,
o da sana ait değil,
yaşantımız sürüyor...