Wednesday, August 17, 2011

Hier encore.


Paris'e gitmeli,
grilerimizi giymeli,
st germain des prés metrosundan cıkmalı,
deux magots'ya oturmalı,
bacak bacak üstüne atmalı,
'un creme et un croissant s'il vous plait' demeli,
geçen güzel kadınlara, yakışıklı adamlara, heyecanlı jack russell'lara bakmalı,
gelen kahveye çok değil, en kıvamında sütü koymalı,
croissant'ı elimizle bölmeli,
kocaman bi hazla yemeli,
içmeli,
ama kalkmamalı,
oturmalı,
oturmalı,
oturmalıyız.

hiç konuşmasak da olur,
Paris bizi anlar.





No comments: