beni tanıyanlar bilir, pembe hiç sevmem.
bazı renklerin nereme dokunduğunu anlamam günlerimi alıyor. bazen hop diye buluveriyorum, bazen saatler buna kafa yormakla, akşamlar biçare pes etmekle geçiyor. kendime sorduğum soru ise hep aynı; anlık hissiyatlarıyla bu kadar uğraşan bir ben miyim? alışkanlıkları değiştirmek için çok geç ama içime doğan her hissin çetelesini tutmak ekseriyetle ağır geliyor.
bazı renklere bakar bakmaz içimin bir yeri okşanıyor, hemen sonrasında da içimden bir ses bu hissi ne kadar özlediğimi hatırlatıyor. ama herşey saniyelik, herşey hep anlık; içine çöreklendiğine yemin edebileceğin o huzur bir anda uçuveriyor. aynı ses bu kez de o perdenin kapandığını, o cümlenin noktalandığını, o hikayenin çoktan sonlandığını anlatıyor. bazı renklerin hangi hikayenin fonu olduğunu anlamam günler alıyor. bazen en doğru sahne şak diye gözümün önüne geliyor, bazen ellerim en açılmayacak çekmecelerin içini karıştırıyor. en hatırlanmayacak haller sayfa sayfa dışarı dökülüyor da asıl hikaye rafta bir yerlerde gizli, yok göstermiyor kendini. oluyor, bunların hepsi oluyor.
beni tanıyanlar bilir, pembe hiç sevmem.
gel gör ki oluyor, o da oluyor. bazı renkler ikinci bir şansı, tekrar bir dönülüp bakılmayı hakediyor. sen hiç beklemiyorken, gözünü ağır adımlarından, ölü fare grisi betondan ayıramıyorken, tependeki dev kubbe bir anda o renge dönüyor. birileri incecik bir iğneyle köşeden gizlice renk enjekte edivermiş gibi, bulutlar içten içe hep bunu beklemiş, toprak bunu izlemeye dünden razıymış gibi, gökyüzü birkaç saniye içinde dünyanın en anlatılmaz rengine dönüyor. sen hala yere bakarken, bir şeyler gözünü alıyor. bir şeyler gözünü çağırıyor. başını kaldırınca, aynı bir şeyler gözünü kamaştırıyor. hep bir şeyler, çünkü bazı şeyler tarif edilemiyor. bakışın göğe çivili, içinin suları fokurdamaya, hücrelerin daha hızlı bölünmeye başlıyor, hissediyorsun, ayakların uyuşuyor. oluyor, bunların hepsi oluyor. sen de biliyorsun, bazı renkler ikinci bir şanstan öte, koca bir hikayenin fonu olmaya diğer tüm renklerden daha çok yakışıyor.
beni tanıyanlar bilir, pembe hiç sevmem.
ve beni tanıyanlar bu cümlemin üstüne şimdi içlerinden şöyle söylüyor; 'sen neyi seversin ki?'
No comments:
Post a Comment