Monday, May 20, 2013

joie de vivre

hani bazı fotoğrafların sen farketmeden çekilir.
sonra derler ki, "bak bu sensin." 
bakarsın, bakarsın ama, nerden baksan kendini beğenmezsin;
çünkü sana göre, poz verirsen, kibarca gülümsersen ve herşeye hakimsen eğer, 
işte ancak o zaman güzelsin.




ama öyle değil işte, hakikat o değil.
alış artık bu fikre;
sen hayata poz verirken değil, onu heyecanla izlerken güzelsin.

***

sen istediğin kadar uğraş, didin;
elimizde ve kalbimizde kalan ne varsa eski zamanlardan,
odur bizi bugünkü biz yapan.
alış artık bu fikre,
sen üstüste giyindikçe değil, 
birilerine tamamen soyunabildiğin zaman gerçeksin.

***


bu fotoğrafın çekildiği gün;
paris'te bir köprü, köprünün üzerinde biz. 
hava soğuk ve rüzgarlı, her birimizin elinde la duree'den birer tatlı.
bir yandan rüzgar esiyor, bir yandan yemeye çalışıyoruz mont blanc'ları. 
saçlarımın dağınıklığı, ağzımın doluluğu, içimin gülümsemesi.

o anın tüm gerçeği, 
o yılların gerçeğinin tamamı.

***
"et tous seuls dans le silence,
d'une nuit qui n'en finit plus,
voila que soudain on y pense
a ceux qui n'en sont pas revenus."*

***





*stacey kent - le mal de vivre

1 comment:

Anonymous said...

çatlayacaksın yakında :)