Tuesday, May 7, 2013

lu-lu-lullaby.

annem hep der ki, 
ne zaman ki insanoğlu maymunluktan çıkıp 2 ayak üstüne kalkmış,
işte o zaman en büyük hatayı yapmış;
bu bel ağrıları, sırt ağrıları, bilimum insani sıkıntılar hep bundanmış.

***

dün akşam da K'le konuşurken, 
4 ayaklı değil ama,
yatay düzlemde geçecek olası bir ütopik yaşantının, 
günlük dikey hayatlarımızdan çok daha iyi olabileceğine karar verdik.
ve muhtemelen çok daha samimi.
ve kesinlikle çok daha huzurlu.

düşünürsen,
ayaklandığımız an koşmaya başlıyoruz, ama yetişemiyoruz.
herşeye ulaşabiliriz sanıyoruz, ama ulaşamıyoruz.
 eziyoruz, eziliyoruz, yoruyoruz, yoruluyoruz.
gereğinden fazla güç harcayıp, gereğinden fazlasını tüketiyoruz.
iktidar sahibi olduğumuzu düşünüp aslında kimseye yetemiyoruz.
ve işin acıklısı, 
hiçbirşeyle yetinmiyoruz.

ama bir daha düşünürsen,
yatay düzlemde sadece gözümüzün gördüğüne ulaşabiliyoruz.
sağımızda, solumuzda varolanla yetinip, ona sarılıyoruz.
daha az düşünüp daha çok huzurlu oluyoruz.
daha çok susup, daha çok paylaşıyoruz.
 daha çok sevişip, daha çok konuşuyoruz.
ve işin güzeli,
sınırlarımızı bilip, taşkın sivri köşelerimizi yumuşatıyoruz.

***

ütopyalar, ütopya olduğu sürece iyidir.
distopyalar da kitaplarda kaldığı sürece.
biz ikisinin arasında biyerde hayatımızı yaşayalım,
istediğimiz zaman uyanalım, biraz koşalım, yorulunca duralım.
ve akşam olup tekrar yattığımızda, 
birbirimize, o gün gördüklerimizi değil,
yarın göreceklerimizi anlatalım.

***

K'nin kim olduğunu merak edenlere,
"KK, mas que un hombre" desem,
herhalde yeterli olur.

zaten kac tane mas que un hombre tanıyosunuz ki?











No comments: