Thursday, May 5, 2016

I Tima




gelemedi yaz, gelemedi.
biz bir anlamsız grinin, serinin ortasına yaslandık. 
yürüdük allah yürüdük, gel gör yine bir yere varamadık.
kalakaldık. 
öylece uzun bir yol, tohumu bellisiz birkaç yeşil, yön bilmez bir rüzgar
biz bir renksiz boşluğun orasında, ciğerimizin serini gözümüzün yaşında,
kaldık.
az evvel konuştum içimden, sen gideli beri neler oldu burada.
yıl geçti, yıllar geçti. gölgeler uzadı, birkaç tohum anca yeşerdi; sen gideli beri.
rüzgarlar hep bir sarsak; yollar yürümekle biter mi, elbet bitmedi. 
biz yine bu anlamsız grinin, serinin ortasında, olduğumuzu olamadığımızla yontmaya teşne,
kaldık.
heyhat, burada yaptığımız her şey yalan. söylediğimiz her kelime birer misina ucunda tepemize asılı. 
sen gittin imi timi bellisiz memed, biz kökü bellisiz servilerin ortasında,
kaldık. 

gelmedi yaz, gelemedi.
istediğimden değil, alışkanlıktan.
zaten bizi bu güzel havalar değil, hep alışkanlıklar mahvetti.



No comments: