Hayatta hangi yazıyı sen yazmış olmak isterdin diye sorsan, hiç düşünmem, bu derim.
Bugüne kadar karşılaşmamış olanlar için, senenin son günlerinde, gözleri açmaya davet.
benim kural 8 numaralı olan, belki biyerlerden hatırlayan çıkar.
buyrun karşınızda, Cem Akaş'tan, 'bir ilişki nasıl olmalıdır', birinci manifesto.
1.
bir ilişki ilişmekle yetinmemelidir. kıyıya, köşeye, ucuna veya kenarına
oturmakla, oturuyormuş gibi yapmakla gemi yürütülmez. üzerine oturulacak şey
süngü bile olsa, tam anlamıyla oturmak şarttır.
2. islak olmayan bir ilişki
düşünülemez.
3. aslında ilişki diye bir şey yoktur; her şey palavradır. iki
insan ancak birbirlerine ilişmedikleri sürece birbirlerini yaşatabilir. birlikte
değişim bir ortaçağ yalanıdır.
4. olmuyorsa olmuyor kuralı: kelek kavuna
şeker serpmek kadar anlamsız bir hareket daha bulunabilir, ama bu zor
olacaktır.
5. herkesin kavun yerine ayva yemeye hakkı vardır.
6. duvar
çentiklerinin gölgesinin derin olacağı unutulmamalıdır.
7. söylenmeyen söz
ağırlaşır.
8. herkesin kendine ait bir karanlığı olması gerektiği,
tartışılmaz bir gerçektir.
9. bir ilişkide gerçek diye bir şey yoktur.
dolayısıyla kaç kilo ettiği bilinemez.
10. avukatlar ve polisler, sevgiyi
mülkiyet kanunlarının hükmüne sokmakta başarısızlığa uğramaya mahkumdur.
11.
bedenlerin birbirine alışması söz konusudur. bu, beyinler için de geçerlidir.
bu konuyla küçük mavi cinler ilgilenecektir.
12. acı çektirme sanatı gün
geçtikçe ilerlemektedir.her ilişkinin amacı, bu sanatı kusursuzluğa ulaştırmak
için çabalamaktır.
13. her insanın duvarları vardır. her duvarın gedikleri
vardır. ilişkide dürüstlük, insanların birbirlerine verdiği ve bu gedikleri
gösteren haritaların doğruluk derecesiyle orantılıdır. orantı sabiti 1.7’dir.
14. duvarlara işemeyiniz.
15. her insanın paspas olmaktan sıkılmaya hakkı
vardır.
16. beklemek erdem değil, çaresizliktir.
17. insan temelde
yalnızdır. üst katlar için kesin bir şey söylenemez.
18. yalnızlık paylaşılmaz.
paylaşılırsa raconu kalmaz.
19. erken kalkanın kahvaltıyı hazırlaması, uzun
vadede bir ütopyadan ibarettir.
20. in the long run we are all alive.
21.
insan tek başına da sıkılabiliyorsa bu becerisini geliştirmelidir.
22. aslıda
ilişki diye bir şey vardır. her şeyin palavra olması hiçbir şeyi değiştirmez.
aşk her ilişkide bir olasılıktır. yaşam da her ilişkide bir olasılıktır.
dolayısıyla aşkın ne olduğu bilinmemekle birlikte yaşam aşktır. bu madde, 3.
maddeyle çelişmez.
23. diğerinin bokunu temizlemek, aşkın varlığını
kanıtlamaz. diğerinin aşkını temizlemek, bokun varlığını kanıtlar.
24. metal
yorgunluğu, uzun süre sıkılı kalan bir vidanın ya da bükülü duran bir levhanın
yorulup kırılması gibi bir şeydir. aynı paralelde ilişki yorgunluğundan söz
edilebilir.
25. ilişki, il-iş-ki değildir. fazla mesai ücrete tabi değildir.
görev bilincinizi götünüze sokunuz.
26. ilişkilerde eşzamanlılık
olanaksızdır. herkesin zamanı kendine göre işler. ortada tek bir dağın olması,
değişik açılardan bakıldığında değişik şeyleri görüldüğü gerçeğini değiştirmez.
27. rüyalar, anılar kadar önemlidir. tabiri caizdir.
28. herkes kendi
efsanesini kurmak ve yaşatmakla yükümlüdür. ancak bireysel efsaneler var
olduğunda ortak bir efsane oluşturulabilir.
29. dil, iletişim kurmak için
başvurulacak son amaçlardan biri olmalıdır. bir çelişki gibi görünse de
konuşmak şarttır. bu, koklaşmanın ve telepatinin önemini hiçbir şekilde
yadsımaz.
30. yolların uzun ve ince olması, üzerlerinde gündüz-gece
gidilmesini gerektirmez.
31. her son’un nasıl olacağı en başından bellidir.
32. eğer bir ilişkinin bitmesi mümkünse bitecektir.
33. bunun birinci
manifesto olması, ikinci bir manifestonun olmayacağı anlamına gelmez.
hadi şimdi tuttuğunuz nefesi verin ve olan biteni gözden geçirin.
hiçbişey aynı kalmayacak. kalmamalı. e kalmasın da.